Motivasyonun Düştüğünde Kendini Toparlamanın 5 Yolu

Motivasyon sabit bir şey değildir. En planlı, en azimli öğrenciler bile zaman zaman her şeyin ağır geldiği dönemler yaşar

Motivasyon sabit bir şey değildir. En planlı, en azimli öğrenciler bile zaman zaman her şeyin ağır geldiği dönemler yaşar. Gerçek şu ki, motivasyonsuz hissetmek tamamen normaldir, özellikle de üniversite hayatının yoğun temposunda. Teslim tarihleri, beklentiler ve kişisel baskılar zamanla birikerek motivasyonumuzu tüketebilir. Önemli olan bu duyguları tamamen ortadan kaldırmak değil, hissettiğimizde o duygulara nasıl karşılık vereceğimizi bilmektir. İşte motivasyonun düştüğü anlarda tekrar ayağa kalkmanı sağlayacak beş etkili yolu bu yazıda ele alacağız.

 

 

Amacını Hatırlamak

Motivasyon kaybolduğunda, büyük resme tekrar bakmak işe yarar. "Uzun vadeli hedeflerin neler?", "Seni geleceğe dair heyecanlandıran şey ne?" gibi sorularla çabalarının ardındaki amacı kendine hatırlatmak; sana yeniden motivasyon verebilir. Hedeflerini yazmayı ya da ilham verici bir "vizyon panosu" oluşturmayı deneyebilirsin.

Büyük Görevleri Parçalara Ayırmak

Motivasyon kaybının en yaygın nedenlerinden biri, yapılacak çok şeyin olmasıdır. Uzun bir görev listesine ya da karmaşık bir projeye bakmak, insanı adeta felç edebilir. Bunun yerine büyük işleri küçük, yönetilebilir adımlara böl. Sadece bir paragraf yazmak ya da bir konuyu gözden geçirmek bile seni harekete geçirebilir. Küçük de olsa ilerleme, özgüvenini artırır ve motivasyonunu besler.

Ortamını Değiştirmek

Farklı bir ortam, zihinsel durumunu yenileyebilir. Sürekli aynı odada ders çalışıyorsan, yeni bir yer dene. Bir kütüphane köşesi, sessiz bir kafe ya da açık havada bir bank. Fiziksel çevren, zihinsel enerjini ve odağını farkında olmadan etkileyebilir.

Bazen iyi aydınlatılmış ve dağınıklıktan uzak bir çalışma alanı yaratarak da motivasyonun artabilir. Çünkü çevreni ne kadar dağınık görürsen zihnin de o kadar dağılabilir ve yapacağın işler sana daha meşakkatli görülebilir.

Öz Şefkate Önem Vermek

Motivasyonsuz hissettiğinde kendine yüklenmek, sadece baskıyı artırır. Bunun yerine hislerini yargılamadan kabul etmeyi dene. Eğitim psikolojisi araştırmaları, öz şefkatin yani kendine nazik ve anlayışlı davranmanın uzun vadede daha fazla direnç kazandırdığını ve akademik başarıyı desteklediğini gösteriyor. Tembel değilsin, sadece insansın. Aynı durumda olan bir arkadaşına nasıl davranırsan kendine de öyle davranmak sana iyi gelebilir.

 

Rutinler ve Ödüller

Motivasyon çoğu zaman eylemden sonra gelir. Güne ya da ders çalışma sürecine başlamak için basit bir rutin oluştur: bir fincan çay yapmak, odanı havalandırmak ya da odaklanma müziği açmak gibi. Bunları küçük ödüllerle destekle. 30 dakika ders çalıştıktan sonra kısa bir mola ver ya da görevi bitirdikten sonra kendine minik bir ödül ver. Bu tür olumlu pekiştirmeler, beyin üzerinde üretkenliği keyifli bir deneyimle ilişkilendirme etkisi yaratır.

Sonuç olarak motivasyon düşüklüğü, ne yeteneklerini ne de potansiyelini tanımlar. Aslında bu durumlar senin için birer işarettir. Durup bir düşün ve kendini yeniden toparla mesajıdır. Bu anlara sabırla ve biraz yaratıcılıkla yaklaşırsan hedeflerine yenilenmiş bir enerjiyle geri dönebilirsin. Unutmamak lazımdır ki ilerleme, mükemmel olmayı değil; istikrarlı olmayı gerektirir.